GolAtanKaleye.net3 YAŞINDA

30 Nisan 2010

Faşist Dikta Futbolu

Tarih 27 Mayıs 1934, faşizmin en yoğun yaşandığı dönemlerden geçiyor avrupa. Musolini'nin İtalya'sında 1934 Dünya Kupası düzenleniyor. Bu turnuva boyunca hakemlerin İtalya'yı korudu birçok kayakta belirtiliyor ama asıl unutulmayacak olay eleme maçında İtalya ile ABD'nin karşılaştığı maçta yaşanıyor. Maçın hakem üçlüsü Mosolini'yi faşist selamıyla selamlıyor.

Tarih 4 Aralık 1935, Londra'daki White Heat Lane'de İngiltere ile Almanya dostluk maçında karşı karşıya geliyor. Futbolcular sahaya çıktığında stadyum tıklım tıklım dolu. Futbolcular yan yana dizilip seyircileri selamlayacaklarken ilginç bir şey oluyor: Almanlar çok sayıda yahudi taraftarı olan Tottenham'ın stadındaki tribünleri Nazi selamı ile selamlıyorlar... Maçı İngilizler 3-0 kazanıyorlar ama akıllarda sadece Almanların verdiği Nazi selamı kalıyor...

29 Nisan 2010

Ertem Şener - "Yerden S.kim Gibi Sert"

Ezik Uzay Takımı !!!





Maçın bitmesinin üstünden beş dakika geçmeden saha sulama sistemi fıskiyeleri açıldı otuz sekiz yıl sonra gelen finali kutlayan ve hakeden Interlilerin üzerine. Hadi biz de görmeye alışığız bu tip eziklikleri yok ışıkları söndürmeler, adam kovalamalar ama uzay takımına yakıştı mı bu eziklik. Bir de resmi siteden "çimlerin sulama zamanları çok hassas ve sistem otomatik çalışıyor"diye açıklama yaparlarsa tam bizden olurlar...

Uzay Takımı Elendi (!)


Galatasaray ile birlikte beni benden alan, uğruna ters totemler yaptığım, formalarını biriktirdiğim, kazandığında mutlu olduğum, kaybettiğinde hüzne boğulduğum takımım İnter, neredeyse yarım asır sonra Şampiyonlar Ligi finalini oynamaya hak kazandı. Giuseppe Meazza'daki 3-1'lik zaferin ardından yaptığı en iyi şey olan savunma elbette ön planda olacaktı Camp Nou'da. Motta'nın erken gördüğü kırmızı karta rağmen oyun disiplininden kopmayan, Eto'o'nun ara ara sol bek olarak bile oynayabildiği inanmışlar topluluğu vardı sahada uzaylılara karşı (!)

Mourinho'nun oynattığı futbola anti-futbol diyenlere anlam vermek mümkün değil. Kardeşim hani uzaylıydınız ? Yapın işte bir güzellik... Kurulmuş saat gibi işleyen savunma anlayışında Motta'yı saymazsak Barcelona ataklarında Cambiasso ve Zanetti'nin 90 dakika boyunca püskürtücü görevi ile birbirleri ile aynı hizada mücadele etmesi, İnter savunmasının ip gibi büyük bir konsantre ile aynı hizada ve tempoda kalabilmesi, Barcelona'yı kanat akınları yapmaya zorlarken dahi Messi'yi kontrol altında tutabilmesi anti-futbolsa yaşasın anti-futbol ...

Maçtan önce İnter'in kaldığı oteli abluka altına alarak kapılara vurup kaçan, odalara sigara ve süt paketi atan Barcelonalılar, galibiyet sevinci yaşamak isteyen Jose Mourinho'yu önce Valdes ile engellemek istediler ama başaramadılar. Son çare ise Camp Nou'nun sulama sistemini harekete geçirmek oldu. Onların dünyasında coşkuya tepki böyle veriliyor demekki...

Dünyanın bir numarası olduğunu bir kez daha kanıtlayan, bu eşleşmeden önce kesinlikle favori görülmeyen, rakibinin kendisinden kat kat daha çok pas yapmasına rağmen final inadından vazgeçmeyen, Giuseppe Meazza'da bu sezon Barcelona'yı ilk kez iki farklı mağlup eden, kimine göre muhteşem kimine göre antipatik olan Jose Mourinho'ya kucak dolusu sevgiler.

27 Nisan 2010

GAK PS CUP Başlıyor !!!

ÖDÜLLÜ Play Station TURNUVASI

GolAtanKaleye.Net sponsporluğunda Bursa Dream Game Saloon'da müthiş bir aktivite başlıyor. GAK PS CUP

Başvurularının Deram oyun salonunda alınmaya başlandığı turnuvanın şampiyonuna ödülüyse, tuttuğu takımın lisanslı forması olacak...

Ayrıca turnuva devam ederken, maç ve skor bilgileri ve daha pek çok ayrıntı GolAtanKaleye.Net'ten takip edilebilecek...

24 Nisan 2010

Bahisseverler Üzüldü !

ABD, YASAĞA RAĞMEN FAALİYET GÖSTEREN BODOG’UN 24 MİLYON$’INA EL KOYDU

Forbes‘un haberine göre 2008 başından beri ABD hükümeti, Bodog‘un olduğuna inanılan toplam 24 Milyon Dolar’a el koydu. Bu paranın online bahis konusunda getirilen yasağa rağmen ülkesinde faaliyet göstermeye devam eden, online bahis, casino, poker ve eğlence devi Bodog’un ABD’deki müşterilerinin kazançlarını ödemek için kullanmakta olduğu fon olduğuna inanılıyor.

Ocak ve Şubat aylarında Amerika’daki 4 banka; Wachovia, Regions Bank, Bank of America ve Sun Trust Bank’de JBL Services ve Transaction Solutions adına açılmış hesaplarda bulunan toplam 14 Milyon Dolar’a ABD hükümeti tarafından el koyuldu. Temmuz başında ise sitede oyun oynayıp para çeken bir yetkili sayesinde Bodog ile ilişkisi tespit edilen bir Nevada State Bank hesabında bulunan 10 Milyon Dolar’a daha el koyularak toplam miktar 24 Milyon Dolar’a çıkartıldı.

Tahminlere göre ABD yetkililerinin gözü önünde şaşalı bir yaşam süren Bodog’un eski patronu Calvin Ayre’nin suyu ısınıyor. Kendi adına kurmuş olduğu sosyal yardım vakfının kurulu olduğu Karayip ülkesi Antigua ve Barbuda‘da yaşadığına inanılan Ayre’nin, yakın gelecekte ABD veya vatandaşı olduğu Kanada’ya girebilmesinin imkansız olduğu belirtiliyor. Şu anda Morris Mohawk Gaming Group bünyesinde bulunan Bodog ise yaptığı açıklamada söz konusu el konulan fonlarla ilişkisinin bulunmadığını iddia etti.

İngiliz Oranları Ve İddaa

İngiliz Oranları Ve İddaa

İddaa ihalesi sürecinde gözlemlemiş olduğum bir samimiyetsizliği paylaşmak isterim sizlerle. Bahismedya’daki haberleri yakından takip eden okurlar hatırlar mutlaka. İddaa’nın önümüzdeki 10 yıl süresince devam ettirilecek olan işletmesine talip olan Lottos ortak girişiminin Ladbrokes cephesine baktığımızda bu şirketin dünyada hizmet vermekte olduğu bütün ülkelerde tekellere karşı ciddi bir mücadele içinde olduğunu görüyoruz. Bu mücadele kimi ülkelerde mahkemelere dahi taşınmış durumda.

Peki Ladbrokes bunu nerelerde ve nasıl yapıyor?

Ladbrokes’un İsveç’teki reklam kampanyasında kullanmakta olduğu slogan “Svenska Spel, Engelska Odds” şeklindedir. Bunun anlamına varılabilmesi için önce İsveç’teki bahis tekelinin adının Svenska Spel olduğunu hemen hatırlatalım. Svenska Spel’i doğrudan Türkçe’ye çevirdiğinizde İsveçce Oyun/İsveç Oyunu şeklinde bir isim ile karşılaşıyorsunuz. Sloganın Svenska Spel şeklinde başlayarak İsveç’lilere hemen ülkedeki bahis tekelinin adını çağrıştırıyor. Sloganın ikinci kısmı olan Engelska Odds ifadesinde ise mesaj tamamlanıyor. “English Odds” diyorlar yani Türkçe’si İngiliz Oranları. Her bahis tekelinin sorunu olan düşük oranlar gerçeği Svenska Spel’de de mevcut olduğundan Ladbrokes, Svenska Spel’i İsveç’teki en büyük gazeteler ve televizyonlar üzerinden yaptığı yayınlarla bu şekilde vuruyor. Çünkü, yerel monopolün kullandığı oranların tüketici açısından en ufak bir cazibesi yok. Oranların İsveçce’sinin ne kadar bozuk olduğunu Svenska Spel de dahil herkes biliyor. Bu nedenle Ladbrokes, bahis oranlarının İsveç’li değil ancak İngiliz olduğunu söyleyerek tüketicilere “İsveç Oyunu’nun” İngiliz oranlarıyla oynanabileceği duyurusunu yapıyor.

Peki bu reklam yasal sorunlara yol açmıyor mu?

Ladbrokes şirketinin Avrupa’nın birçok ülkesinde olduğu gibi İsveç’te de büroları mevcut. Bu reklam kampanyalarını hazırlayan “aracı” firmalar da İsveç’te bulunuyor. Yasal detaya girmeden mevcut durumu aktarmak istiyorum ama buradaki yasal detayların dahi ayrı bir makale konusu olduğunu belirtmek isterim. Svenska Spel Ladbrokes’a bu kampanyayla ilgili olarak dava açmış bulunuyor. Ladbrokes ise bu davadan çok memnun. Çünkü hem Svenska Spel kelimesinin kimsenin “tekeline” ait olamayacağını biliyor (gerçekten basit bir ismi var Svenska Spel’in ve herhangi bir yerde kullandığınızda ille de o bilinen Svenska Spel markasından bahsediyor olmak zorunda değilsiniz) hem de yaptıkları açıklamada bu konunun yasal bir zemin bulmuş olup bahis tekellerine karşı haklılıklarını dile getirmek ve kanıtlamak adına bulunmaz bir fırsat olduğunu düşünüyorlar.

Ladbrokes başka nerelerde tekellerle uğraşıyor?

Hali hazırda aynı reklam kampanyasının Danimarka marketine uyarlanmış hali de mevcut. Hatta aynı televizyon reklamı Danca olarak yayınlanmakta. Reklam sloganı ise “Danske spil, Engelske odds” halini almış. Danimarka, İsveç’e göre monopolünü korumaya daha az meğilli olduğu için şu an bildiğimiz kadarıyla bu konuda yasal bir kovuşturma başlatılmış değil.

Bu reklamlara internette yapacağınız basit aramalardan sonra ulaşabilirsiniz. Tabii şu anda erişimi engellenmiş halde olan Youtube’a girebilmenin yollarını bir şekilde bulmuş olmanız gerekiyor…

Buraya kadar alkış…Peki Ladbrokes ülkemizde ne yapıyor?

Değinmek istediğimiz noktalara dikkatinizi çekmeden önce bir kez daha dile getirmemiz gereken önemli bir bilgi var. İddaa ihalesinin sonucu nasıl olursa olsun bu oyun aynı şekilde oynanmaya aynen devam edecektir (Sonradan yapılacak geliştirmelerle farklı spor dalları bu oyuna eklenebilir ancak anlatmak istediğim bu değil). Yani Ladbrokes firmasının da içinde bulunduğu ortak girişim bu ihaleyi alacak olursa hiçkimse Ladbrokes’un internet sitesine üye olarak bahis oynamaya başlamayacaktır. Veya hergün girmekte olduğunuz Bilyoner.com veya Nesine.com sitelerinde herhangi bir değişiklik görmeyeceksiniz. Bu ihale sadece İddaa’nın yeni dönemdeki işletmecisini belirlemeye yöneliktir. Yapılmakta olan ihale İddaa oyunun ihalesidir ve her ne şekilde olursa olsun hali hazırda sunulmakta olan formatın dışına çıkan herhangi bir firma yasaları çiğnemiş olur. Spor Toto’nun verdiği bahis oynatma lisansı sadece İddaa oyununu oynatabilme lisansıdır. Dilediğiniz gibi bahis oynatabilme lisansı değildir. Bu bilgi kirliliği ortamında aşağıdaki mesajlarımızın daha iyi anlaşılabilmesi için bu noktaları da tekrar vurgulamak istedik. Gelelim söylemek istediklerimize…

Türkiye’deki yasal koşulların farkındayız ve Ladbrokes’tan Türkiye’de de dünyanın kimi pazarlarında girmiş olduğu mücadeleye benzer bir mücadeleye girmesini beklemiyoruz. 5583 numaralı meşhur yasa çıktıktan sonra Ladbrokes online operasyonları dahilinde Türkiye’den müşteri kabul etmeyi durdurmuş bir kurumdur. Buna da neden bizi bırakıp gittiniz diyecek halimiz yok. Fakat benim cevabını samimi olarak merak ettiğim bir soru var.

Dünyada tekellerin yıkılmasına karşı yürütülmekte olan mücadelenin önemli kalelerinden olan Ladbrokes, neden Türkiye’de dünyadaki tekellerin en acımasızı olma yolunu seçmiştir? Dünyada tüketicileri kendisine böylesine mecbur bırakmış başka bir tekel daha yoktur.

Bence hepimizin bu soru üzerinde düşünmesi gerekiyor.

Türkiye’deki tüketicilerin kişilik hakları hiçe sayılarak yapılmakta olan birçok anti demokratik uygulama hala devam ettirilmektedir. Türkiye’deki her “bireyin” sahip olduğu kredi kartları “kumar” işlemlerine kapatılmıştır. Bu nedenle “bireyler” dünyada belirli bir saygınlığı olan herhangi bir bahis sitesine para yatıramamaktadırlar. Bir yolunu bulup para yatırmış olan kişiler para çekecek oldukları zaman bankaları tarafından tespit edilmesi halinde bu şirketlerden gelen paraları teslim alamamaktadırlar. Bu anti-demokratik ve totaliter dayatmaların temel nedeni İddaa isimli oyundur. Ve İddaa sırf bu uygulamalar nedeniyle alıcılarına karşı daha “değerli” hale getirilmiştir. Ladbrokes başka ülkelerde bu anlayışın çok daha yumuşatılmış halinin karşı tarafında iken, Türkiye’de nasıl olur da bu saygısızlıkta işleyen bir düzeneğin ana odaklarından biri haline gelmek istemektedir?

İhalenin cazibesini oluşturan bu “değerler” mi ihaleye çekmiştir Ladbrokes’u? Bize haksızlık yapılarak değeri artırılmış olan bir ürünün sonradan yine bize pazarlanmak üzere bu koşullarla satılıyor olması ne kadar da hazindir.

Ladbrokes, “İngiliz oranlarını” neden Türkiye sınırlarının dışında bırakacak oluşumların içinde yer almaktadır? İngiliz oranlarını 2007 Mart ayında Türkiye’deki tüketicilere kapatmış olan Ladbrokes, nasıl olmuş da aktif kampanya sloganını hiçe saymış ve Türkiye’deki yöneticilerin tüketicilerine layık görmüş olduğu bu sıfatsız oranlara ilgi duymuştur?

Başka ülkelerde mahkeme salonlarındaki savunmalarında tekellerin haksızlığını herkese anlatmak için sabırsızlanan Ladbrokes eğer Türkiye’de tekel olursa, o savunmaların hukuki geçerliliği hangi gezegen üzerinde söz konusu olabilir?

Elbette bu bir ticari oluşumdur ve duygusal en ufak bir serzenişe yer vermek ahmaklık olacaktır. Elbette İddaa oyunu işletmecisi için oldukça kazançlı bir üründür ve cazibesi buradan gelmektedir. Fakat dünya çapında samimi olarak tekellere karşı mücadele ettiğini düşündüğüm bir kurum, bahis sektörünü küresel çapta düşündüğümüzde tüm bahisseverler için bu anlamda bir hayal kırıklığı yaratmıştır.